12 Kasım 2008 Çarşamba
Elveda
zaman degilki geçen ömürmüş anlamadık tükendik bizde yıllar gibi yaralandık bana bıraktıgın bu yüzündeki bu çizgiler alıp götürdüğün ömrümün baharları suçumuz neydi bizim feryadım tanrıya sana son sözüm gülüm elveda elveda suçumuz neydi bizim feryadım tanrıya sana son sözüm gülüm elveda herşey biter herkes unutulur ben seni kaç kere sevdiğimi unuttum haram olsun yıllarım olmuş ziyan sen de unut beni yok yere sevdiğini zaman değilki geçen ömürmüş anlamadık yenildik bizde aşklar gibi karalandık bana bıraktığın bu yüzündeki bu çizgiler alıp götürdüğün ömrümün baharları suçumuz neydi bizim feryadım tanrıya sana son sözüm gülüm elveda elveda herşey biter herkes unutulur ben seni kaç kere sevdiğimi unuttum haram olsun yıllarım olmuş ziyan sende unut beni yok yere sevdiğini bir sabah boş evinde üşüyerek uyanacaksın titrek kalbini eski mektuplara saracaksın ben senle bir Günü bir ömüre kıyaslarken sen benden bir haber başka kollarda uyuyormuşsun olsun avuçlarında ben boynunda benim kokum ben seni çoktan unuttum sen beni unutamayacaksın
Elveda dersem
Bu gece resmini Hilâl’e astım
Bakarken eridim aşkında yok’un
Bu gece zamandan ümidi kestim
Ellerini uzat elime dokun
Al yazmanı takıp otur yanımda
Deli volkan olda kayna kanımda
Ben ki misafirim bugün canımda
Yalan bile olsa bir gülüş takın
Gidersem ardımdan yüzünü yokla
Düşmesin yaşların gözünde sakla
Günahım olursa gönlünde akla
Toplarken ardımdan kalan bir çıkın
Son defa gözüme değsin bakışın
Gönülden gönüle olsun akışın
Mahşere kalmasın yürek yakışın
Başlarken bu gece son’a son akın
Kuru gazel gibi düşerken başım
Elveda diyorken titrerken kaşım
Ne olur dışarı akmasın yaşım
Ruhun bana dünden dahada yakın
Artık bir farkı yok yakın ve uzak
Son gece son sefer kar üstü kızak
Her nefes bedene kuruyor tuzak
Çık’ın gözyaşlarım yerinden çık’ın
Titrerse nefesim solarsa yüzüm
Artık seni görmez olursa gözüm
Bilki sana hasret gitti bu özüm
Beni bir an evvel toprağa tıkın
Unutma mühürdün alnımda yazı
Nasıl anlatayım can veren sızı
Makberîyim sine’m derdine razı
Ardımdan ah edip ağlama sakın
Makberî - Ahmet Akkoyun
Bakarken eridim aşkında yok’un
Bu gece zamandan ümidi kestim
Ellerini uzat elime dokun
Al yazmanı takıp otur yanımda
Deli volkan olda kayna kanımda
Ben ki misafirim bugün canımda
Yalan bile olsa bir gülüş takın
Gidersem ardımdan yüzünü yokla
Düşmesin yaşların gözünde sakla
Günahım olursa gönlünde akla
Toplarken ardımdan kalan bir çıkın
Son defa gözüme değsin bakışın
Gönülden gönüle olsun akışın
Mahşere kalmasın yürek yakışın
Başlarken bu gece son’a son akın
Kuru gazel gibi düşerken başım
Elveda diyorken titrerken kaşım
Ne olur dışarı akmasın yaşım
Ruhun bana dünden dahada yakın
Artık bir farkı yok yakın ve uzak
Son gece son sefer kar üstü kızak
Her nefes bedene kuruyor tuzak
Çık’ın gözyaşlarım yerinden çık’ın
Titrerse nefesim solarsa yüzüm
Artık seni görmez olursa gözüm
Bilki sana hasret gitti bu özüm
Beni bir an evvel toprağa tıkın
Unutma mühürdün alnımda yazı
Nasıl anlatayım can veren sızı
Makberîyim sine’m derdine razı
Ardımdan ah edip ağlama sakın
Makberî - Ahmet Akkoyun
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)